Tüm arıcılarımızın da bildiği şeklinde balın oluşumu bir takım aşamalardan geçtikten sonra gerçekleşmektedir. Organik bal Apis melifera olarak adlandırın tarlacı işçi arıların kovandan belli zamanlarda çıkarak çiçeklerin bitki özlerinden ve bazı bitki salgılarından aldıkları balın özü denilen nektarı topladıktan sonra kendi vücutlarındaki bir takım bileşenlerle sentezleyip petek gözüne koymasıyla meydana gelen kıymetli besin maddesidir. Petek gözlerine bırakılan bal ilk etapta oldukça suludur ve kovan içerisinde bir ekip işlemlerden geçirildikten sonrasında daha olgun hale gelmektedir.
Balın kendi yapısından dolayı herhangi bir katkı maddesine, tatlandırıcı şeklinde extra bir içeriğe gerek kalmadan doğal ve saf haliyle tüketmek en doğrusudur.
Organik bal, bir çok bileşeni içermek ile birlikte muhteviyatında bir ekip şekerler, enzimler, organik asitler, fenolik denilen yağlar, amino asit bileşenleri, bir çok vitamin ve mineral maddeleri de içeren karmaşa bir oluşumdur.
Organik bal 1 yaşın altındaki çocuklarda kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir. Bunun sebebi bir yaş altı bebeklerde bağışıklık sistemin tam olarak gelişmemiş olmasından kaynaklanır. 1 yaşından sonra bala karşı alerjisi olmayan tüm bireylerin bal yemesi tavsiye edilebilir. Soğuk algınlığı gibi gribal enfeksiyonlarda anti mikrobiyel ve anti bakteriyel özelliğinden dolayı insanlarda doğal antibiyotik etkisine sahiptir. Balın malum bir sürü etkisinin olduğu Türk besin Kodeksine göre sınıflandırılarak belirtilmiştir. Türk gıda Kodeksinde bal kimyasal bileşenleri ve genel özelliklerine göre nitelendirilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder