Organik
bal, bitkilerin çeşitli özelliklerini nektarlarından alıp çok sayıda
fayda sağlayan bir besindir. İçerisinde antimikrobiyal özellik taşıyan bal,
yüzyıllardır kullanılan bir üründür. Bazı ballar diğerlerinden yüz kat daha
güçlü antimiktobiyal özellik göstermektedir. Olası antimikrobiyalerden
bahsedecek olur isek,
- Furanonlar
- Kafeik ve ferulik asitler gibi fenolik
asitler.
- Defensin-1, apidaisin ve abaesin, arıların
ballara kattıkları proteinlerdir.
- Metil glioksal, manuka ve jellybush (Soğuğa
dayanıklı, uzun ömürlü, yapraklarını dökmeyen, ilkbahar ve yaz başında
beyaz be yeşil çiçeklere sahip bir ağaç türü) balında diğer ballardan bin
kat daha yüksek seviyelerde vardır ve bu ballardaki bilinmeyen bir etki
artırıcı tarafından antibakteriyel aktivitesi yaklaşık iki katına kadar çıkarılır.
- Özellikle pinosembrin kadar iyi flavonoidler
- Hidrojen peroksit, ilave su ve glikoz
oksidaz enzimini harekete geçirirse üretilir. Çoğu balda bulunan
antibakteriyel aktivitesinin büyük bir bölümünden sorumludur.
- Şekerler.
Balda bulunan diğer içerik ise metilglioksaldır. Pek çok yiyecek
ve içecekte bulunan ve bağırsak bakteriyelleri tarafından da üretilen bir şeker
metabolizması yan ürünüdür. Manuka balındaki metilglioksal eşsiz manuka faktörü
(UMF) olarak isimlendirilir. Jellybush balındaki de eşsil çay ağacı faktöre
olarak adlandırılır çünkü UMF ticari bir markadır. Kimi jellybush balları ise
en zengin manuka ballarından daha fazla metilglioksal içermektedir. Tıbbi
kullanıma uygun olan ballar ise yalnızca minimum oranda ısıtılmaktadır ve sonra
mikroorganizmaların öldürülmesi için de ince bir filtreden ve gama ışınından
geçirilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder