Organik balın sahip olduğu besin içeriği, insan sağlığına sağladığı etkilerin yanı sıra önemli bir özellik barındırmaktadır ki bu özellik de anti mikrobiyal etkisidir. Sahip olduğu bu özellik nedeniyle Hipokrat zamanından beri tedavi edici özelliği kullanılmaktadır. Eski Mısırlıların ise çeşitli cerrahi pansumanlarda ve göz iltihaplarında kullandıkları bilinmektedir. Ayrıca Çinliler ve Hintliler de balı, çiçek hastalıklarının yayılmasını önlemede kullandıkları, hasta vücudunu bal ile kapladıkları bilgileri bulunmaktadır.
Bal, Orta çağda yara ve yanıkların tedavi edilmesinde, kulak iltihaplarında kulağa akıtılarak, difteri vakalarında ve çocukların ağız, boğazlarına içten sürülerek kullanılmaktaydı. Bazı yerliler halen öksürük kesici olarak balı kullanmaktadırlar. Balda, insan vücuduna eki eden birçok mikroorganizma yaşamsal faaliyet yürütememektedir. Buna örnek olarak Mısır piramitlerinde bulunan, milattan önce altıncı asra ait çömleklerin içerisindeki balları verebiliriz. Bu ballar biraz katılaşmakta birlikte vasıflarını neredeyse hiç kaybetmemişlerdir. Bu örnek, balda mikroorganizmaların yaşayamadığını bizlere tarihi bir gerçek olarak kanıtlayıcı niteliktedir. İngiliz ve Amerikan hastanelerinde birinci sınıf mikrop öldürücü olarak bal kullanıldığına rastlanılmıştır. Almanya’da ise yaralarda ve soğuk algınlıklarından sebebiyet olarak ortaya çıkan hastalıklarda, baldan yararlanıldığı görülmüştür.
Organik balın birçok hastalığa karşı tedavi edici özelliğini incelemek için pek çok araştırma, çalışma yapılmıştır. Yapılan bir çalışmada, gastrit ve on iki parmak bağırsağı ülserine sahip olan hastalara, alternatif bir tedavi yöntemi olarak balın yalnız başına veya anti mikrobiyal bir ajanla uygun bileşimin kullanılması tavsiye edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder