30 Aralık 2017 Cumartesi

Mozaik Erkek Arılar

organik ürün

Bilindik anlamı ile erkek arılar ana arının yumurtasını dölleyerek üreme etkinliğinin baş karakterinden bir tanesidir. Üreme mevsimi sona erdiğinde kovan içerisinde pek de bir etkinliğe sahip olmayan erkek arılar tam bir hazır yiyici konumunda yer almaktadır. Hazır yiyiciden kasıt kovan da üretilen organik balın ve işçi arılar tarafından kovan içerisinde getirilen besinleri hiçbir iş yapmadan tüketmektedir. Bu durum ise diğer arılar tarafından pek de hoş görülmeyen bir durumdur. Bu nedenle de kovan dışına sürüklenen erkek arılar artık kovan da yer bulamamaktadır. Erkek arı olarak bahsettiğimiz minik canlı bazı zamanlar ana arının kendi yumurtalıklarında ortaya çıkan iki farklı döllenmiş yumurta hücresinin sahip olduğu çekirdekler bir araya gelerek diploid bir yumurta hücresini meydana getirmektedir. Bu oluşma durumunda iki çekirdeği olan yumurta hücresinin bağımsız bir biçimde gelişimini sürdürerek ortaya çıkan kovan içi bireylere “mozaik erkek arı” tanımı getirilmiştir. Göz yapısının bazı bölümleri bakımından diploid olan mozaik erkekler Rothenbuhler ve Drescher tarafından ortaya koyulmuştur. Diploid bir zigottan kök almış bir göz dokusunun sahibi olan 37 tane belirgin biçimde olan mozaik erkek bireyleri izole etmiştir. Araştırmalara göre diploid dokuların parçaları yalnız olarak yaşayabilme gücüne sahip biçimde olan erkek arılar haploid biçimdeki dokusu ile birleştiği zaman yaşamını devam ettirebilmektedir. Bu durum da gösteriyor ki diploid doku e haploid doku yaşayabilmek için birleşmeleri gerekmektedir

27 Aralık 2017 Çarşamba

Baldaki Antimikrobiyaller


Organik bal, bitkilerin çeşitli özelliklerini nektarlarından alıp çok sayıda fayda sağlayan bir besindir. İçerisinde antimikrobiyal özellik taşıyan bal, yüzyıllardır kullanılan bir üründür. Bazı ballar diğerlerinden yüz kat daha güçlü antimiktobiyal özellik göstermektedir. Olası antimikrobiyalerden bahsedecek olur isek,
  • Furanonlar
  • Kafeik ve ferulik asitler gibi fenolik asitler.
  • Defensin-1, apidaisin ve abaesin, arıların ballara kattıkları proteinlerdir.
  • Metil glioksal, manuka ve jellybush (Soğuğa dayanıklı, uzun ömürlü, yapraklarını dökmeyen, ilkbahar ve yaz başında beyaz be yeşil çiçeklere sahip bir ağaç türü) balında diğer ballardan bin kat daha yüksek seviyelerde vardır ve bu ballardaki bilinmeyen bir etki artırıcı tarafından antibakteriyel aktivitesi yaklaşık iki katına kadar çıkarılır.
  • Özellikle pinosembrin kadar iyi flavonoidler
  • Hidrojen peroksit, ilave su ve glikoz oksidaz enzimini harekete geçirirse üretilir. Çoğu balda bulunan antibakteriyel aktivitesinin büyük bir bölümünden sorumludur.
  • Şekerler.

Balda bulunan diğer içerik ise metilglioksaldır. Pek çok yiyecek ve içecekte bulunan ve bağırsak bakteriyelleri tarafından da üretilen bir şeker metabolizması yan ürünüdür. Manuka balındaki metilglioksal eşsiz manuka faktörü (UMF) olarak isimlendirilir. Jellybush balındaki de eşsil çay ağacı faktöre olarak adlandırılır çünkü UMF ticari bir markadır. Kimi jellybush balları ise en zengin manuka ballarından daha fazla metilglioksal içermektedir.  Tıbbi kullanıma uygun olan ballar ise yalnızca minimum oranda ısıtılmaktadır ve sonra mikroorganizmaların öldürülmesi için de ince bir filtreden ve gama ışınından geçirilir. 

23 Aralık 2017 Cumartesi

Bal ve Asitler

organik ürün

Organik bal, kırk dereceden daha fazla bir ısıya maruz kalmaz ise enzimleri eksiksizdir. İçerisinde invertaz bulunan bal, oldukça yararlı bir besindir. Nektarın sakarozunun bir kısmını önceden hazmederek sükraz eksikliği çeken (örneğin mide iltihaplanması sebebi ile) birisinin, bağırsaklardan geçen hazmedilmemiş sakarozdan dolayı ishal olmadan bal yemesini sağlar. Glikoz oksidaz ise sulu ortamda baldan glikozu, yiyeceklerden, içeceklerden, mide ya da bağırsak suyundan veya yara sıvısından da sodyumu çıkarır. Hidrojen peroksit üretimini de kolaylaştırır. Bal, pek çok organik asitleri sebebi ile kısmen asitlidir. Başlıcası ise glukonik asittir. Diğerleri arasında asetik, sitrik, forminik, malik, suksinik asitler, kafeik, sinnamik ve furilik asitler gibi fenolik asitler vardır. Bunun yanı sıra bal küçük miktarlarda yağ asitleri ve içlerinde lisin, prolin ve triptofanın da bulunduğu yaklaşık 18 amino asit içermektedir. Balın asitliği pH (hidrojen potansiyeli: pH 0-7 arası asitli, 7 nötr, 7-14 arası alkali) derecesiyle gösterilmektedir. Farklı balların pH seviyesi, 3,2- 4,5 arasında değişmektedir. Balın asitliği portakal suyuna benzerlik göstermektedir. Asitlerin miktarı ve türü balın nektarı ve basura kaynağına göre değişkenlik göstermektedir. Koyu renk ballar genellikle daha asitli olmaktadır. Balı depolamak asitliğini biraz artırır. Balın asitliği onu mayalanmaya karşı dirençli yapar ve kadar iyi korunmasının sebeplerinden birisi de budur. Balın asitliği aynı zamanda da anti bakteriyel bir özelliği beraberinde getirmektedir.

22 Aralık 2017 Cuma

Balda Bulunan Şekerler Hakkında

organik ürün

Organik bal, mükemmel bir şekilde karmaşık ve de egzotik olan bir yiyecektir. Her bal, nektar ve basura kaynağına göre değişiklik gösteren 200’den fazla bileşenin eşsiz bir harmandır. Aynı zamanda bal az oranlarda polen, arı enzimi ve mikroorganizma, balmumu ve de arı reçinesi gibi parçaları içermektedir. Balın ağırlığının %81’ini şekerler oluşturmaktadır ve sonrasında %14ile %18 oranıyla su gelir. Geriye kalan %3^lük kısımda ise asitler, enzimler, proteinler, bitki pigmentleri, vitaminler, vitaminler ve çeşitli diğer maddeler vardır. Bir yemek kaşığı bal yaklaşık olarak 22 kalori enerji ve 17 gram şeker biçiminde karbonhidrat sağlamaktadır. Bal, 24 değişik şeker içermektedir. Oysa sofra şekerinde yalnızca bir şeker vardır o da sakarozdur. Farklı olan ballardaki şeker oranları da değişkenlik göstermektedir. Herhangi bir baldaki özel şeker karışımı hem lezzetine hem de sağlıkla ilgili yararlarına katkıda bulunur. Glikoz ve meyve şekeri olan früktoz balın ağırlığının yaklaşık olarak %73’ünü oluşturmaktadır. Bu basit şekerler (monosakarit) balın nektar ve basura kaynağına göre çeşitlilik gösterse de oranları aşağı yukarı eşit durumdadır. Bundan dolayı bazı ballar glikozdan çok früktoz içerir ya da tam tersidir. Früktoz daha tatlıdır ve bundan dolayı früktoz bakımından zengin olan ballar da daha tatlı olmaktadır. Bal içiresinde ne kadar çok oranda glikoz var ise o kadar da hızlı kristalleşip katılaşır.

21 Aralık 2017 Perşembe

Krem Bal

organik ürün

Halk arasında birçok kez balın şekerlendiğine dair söylentiler duyarız. Organik bal şekerlenmez fakat kristalize olduğu için donma gerçekleşir. Gerçek balın kristalize olmasının birçok sebebi bulunmaktadır.
Öncelikle doğal bal oda sıcaklığında saklanması gereken bir besindir. Buzdolabına konulmaması gerekir. Balın donmasını engellemek için en kolay yöntem ilk etapta sıfır derecede saklayıp daha sonra on dört derecede bekletmek uygundur. Eğer donmuş olan balı daha akışkan hale getirmek istiyor isek benmari usulü denilen yönteme başvurulmalıdır. Benmari denilen yöntem suyun sıcaklığının kırk dereceyi geçmeyecek şekilde ısıtıp daha sonra balı bir kap halinde suyun içerisine konulmasıdır.
Türk Standartlarına göre bal şekerlenmiş, fondan ya da krema kıvamındaki bal şeklinde tanımlamıştır. Balın şekerlenmesi demek balın bozulması anlamına gelmemektedir.
Gerçek bal içerisindeki polen sebebi ile filitre edilmez ise geç ya da erken bir süre içerisinde tabandan tavana kadar donma gerçekleşmektedir. Balın içerisindeki su, glikoz, fruktoz, balın stoklanma koşulları ve baldaki polen tanecikleri balın kristallenmesine etki etmektedir.
Balın fruktoz şekeri düşüş gösterir iken glikoz oranında yükselme olması sebebi ile de balda şekerlenme meydana gelmektedir. Baldaki su ile glikoz oranı ikiden fazla ise çok az bir sürede şekerlenme meydana gelmektedir.
Bu yazımızdan anlaşılacağı üzere balın şekerlenmesi oldukça doğal bir olaydır. Baldaki şekerlenme kesinlikle balın kalitesine etki etmez.
Bal bir takım özel yöntemlere tabi tutularak krem haline getirilerek ekmeğe sürülecek kıvama getirilir.

20 Aralık 2017 Çarşamba

Balın Bakteri ve Mantar Enfeksiyonları Üzerinde Etkisi

organik ürün



Bal, asırlardır kullanılan bir madde olup arıların meydana getirmiş olduğu bir besindir. Halk arasında organik balın soğuk algınlığı enfeksiyonlarının tedavisinde yardımcı olduğu ve boğaz ağrısını da hafiflettiği yüzlerce yıldır bilinir bir durumdur. Balın bu etkisinin yüksek şeker derişimine bağlı olarak ozmotik etkisi (ozmolaritesi) düşük ph değeri ve içeriisndeki glikoz oksidaz enzimi vasıtası ile ortama sağlanan hidrojen peroksite ve içeren bileşenlere (fenolik asitler, flavonoitler, lizozim, katalaz) bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda bal besini, sağlamış olduğu hidrojen peroksit vasıtasıyla yaraların mikroplardan temizlenmesinde, arındırılmasında yararlanılan oksijenli su gibi mikrop öldürücü etki yani antimiktobiyal bir etki yapabilmektedir. Balın çeşitli mikroorganizmalar üzerinde etkinliği deneysel (in vitro ve in vivo) ve klinik araştırmalar ile ortaya konulmuştur. Özellikle manuka (leptospermum scoparium) balının mikroorganizmalar üzerinde yüksek etkili olduğu bildirilmektedir. Bu bal, Yeni Zelanda’da manuka çiçekleri bakımından zengin bir bölgede üretilen bir baldır. In vitro deneysel çalışmalarda balın kültür vasıtasına ilave edilmesi ile bazı gram (+) ve gram (-) bakteriler (staphylococcusaureus, streptococcus pyogenes, escherichia coli, enterobacter aerogenes, salmonella typhimurium, salmonella enteritidis, mycobacterium phle, helicobacter pylori, pseudomonas aeruginosa), mayalar (candida albicans, candida tropicalis, candida parapsilosis, candida kephyr, candida glabrata), dermatofitler (pityriasis versicolor, tinea cruris, tinea corporis ve tinea faciei) ve virüsler (herpes simplex) üzerinde etkili olabildiği gösterilmiştir. Ancak her mikroorganizma için etki farklı bal derişimlerinde gözlenebilen bir durumdur.

19 Aralık 2017 Salı

Nem Dengesi İçin Organik Bal



organik ürün

 Genetik faktörler, hızlı mevsim geçişleri ve hava kirliliği sebebi ile koruyan ciltlere nem kazandırmak için düzenli bir şekilde cildin ihtiyacı olan bakımı yapmak gerekmektedir. Cildin sağlıklı ve de canlı bir görünüm kazanması için nem dengesi önemlidir. Cildin nem dengesi bozulduğu zaman pul pul dökülerek kuruyabilir veya aşırı bir yağlanma durumu görülebilir. Cilt için yapılabilecek maskelerin ve bakım kürlerinin ana maddesini organik bal oluşturabilmektedir. İçerisindeki zengin değerler sebebi ile cilde gereken bakımı sağlayarak bizler için kolaylık yaratmaktadır. Cildin kurumasının en önemli sebebi genetik faktör olabilmektedir. Bununla beraber çevresel faktörler de cildin kuruluğunu belirleyebilmektedir. Yaş ilerledikçe ise nem üretimi azalmaktadır. Bundan dolayı da cilt kuruluğu kendisini göstermektedir. Toz, sigara ve stres de cildi yıpratan etmenler olup nem dengesini de olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Cilt bakımının en iyi sonuç veren adımlarından maskeleri cilde nem dengesi sağlayacak ve ona bunu kazandıracak amacıyla kullanabilirsiniz. Kuru cilde sahip bireylerin haftada bir ya da iki kez maske uygulaması gerekmektedir. Bunun sebebi kuru cildin ihtiyacı olan nem bu maskeleri yapmaktan geçmektedir. Bu cilt maskelerinden birisi de yoğurt maskesidir. Bir çay kaşığı yulaf kepeği, bir çay kaşığı bal ve de bir çay kaşığı yağsız yoğurdu karıştırıp göz çevrenisin dışında tüm yüzünüze uygulayın ve bu maskeyi 15 dakika kadar cildinizde bekletin. Daha sonra ılık su ile durulayın ve böylece bakımınızı yapmış olun.

18 Aralık 2017 Pazartesi

Bal Arılarında Besin Tüketimi

organik ürün

 
Bal arılarını da evcil hayvanlar listesine ekleyebiliriz. Fakat evcil hayvanları beslediğimiz gibi bal arılarını beslememiz pek mümkün değildir. Bal arıları ürettikleri organik balı kovanda depo ederler ve uçuşa çıkamadıkları soğuk mevsimlerde depo ettikleri balı tüketirler. Bal arıları ürettikleri bu balı belli oranlarda tüketirler ve bal akışı gelene kadar depolarını yetirirler. Arıcılık başladı başlayalı arılara kendi besinleri yetmeyeceği için arıcılar arı şurubu ya da arı keki ile bal akışının olmadığı zamanlarda beslenmektedir.
Bal arıları bal akışının olduğu aylarda aktif olarak çalışır kışlık besinini depo eder. Bal arılarındaki yaşam ve ölüm sirkülasyonu sürekli olarak devam eder. Bu akış hiçbir zaman durmaz. Ana arı bal akışının yoğun olduğu dönemlerde yumurtlamasını arttırır ve arı popülasyonu artış gösterir. Genç nüfus artış gösterir ve gelişme göstermektedir.
Arılar yumurtadan larva ve pupa dönemlerine kadar kovan içi hizmet veren işçi arılar tarafından beslenirler. Besin içeriğinde ilk etapta arı sütü vardır. Daha sonra değişen oranlarda arı sütü ve bal ile besleme işlemi devam eder. Besleme durumu hava koşullarına, sıcaklığa, neme göre değişkenlik gösterdiği için arıların dirençlerinde farklılıklar gözlemlenmekte bu da arılarda hastalıklara karşı direnç gösterme farklılıkları göstermektedir. Mevsimlere göre bal arılarındaki yaşam süresi değişkenlik göstermektedir. İşci arıların yaz aylarındaki ömürleri beş ila yedi hafta arasında değişkenlik göstermektedir. Kış mevsiminde ise bal arılarının ömürleri duruma göre beş ila sekiz ay kadar devam etmektedir. Yaz aylarınca fazlaca çalışan tarlacı işçi arıların ömürleri kısalmaktadır.

16 Aralık 2017 Cumartesi

Ballı Portakal Suyu

organik ürün

Sabah uykusu vazgeçmesi en zor olan uyku çeşitleri arasındadır. İnsanlar çeşitli sebeplerden dolayı sabahları çok erken kalkmak zorunda olabiliyorlar. Sabahları kendine gelmekte zorlanmanın bir sebebi geç saatte yatmış olmak, uyku kalitesinin iyi durumda olmaması ayılamamanın sebeplerine örnektir. Uyku konusunda problem yaşayan insanların gün kalitesinde de mutlaka etkilenmeler olacaktır. Gün kalitesi düşen insanlar yaptıkları ya da yapacakları işlerin de kalitesinin düşmesine sebep olacaktır. İşte size, sabah ayılamayanlara müjde niteliğinde bir tarif! Gününüz yorgun geçiyor ve siz bundan şikayetçi misiniz? Sabahları ayılamıyor musunuz? Gününüz artık ölü gibi mi? Tüm bunlara ve bu gibi kötü olaylara son. Sabah uykusunun verdiği o mahmurluğu üzerinizden atmanın elbette tek çözüm organik bal ve portakal değil fakat bu ikilinin etkisi denenmiş bir karışım olduğunun söylemekte fayda vardır. Oldukça yararlı bu ikili sadece uyku açıcı değil grip, soğuk algınlığı ve burun tıkanıklığı gibi rahatsızlıklara da birebir şifa niteliği taşımaktadır. Şimdi sizlere bu ikiliyi neye göre birbirlerine karıştıracağız ona geçelim: Bir su bardağı olacak kadar portakalın suyunu iki eşit parçaya bölerek çıkaralım. Elimizde taze sıkılmış portakal suyu olacağından bunun içerisine biraz da limon suyu koyalım. Mümkünse ikisi de taze sıkılmış olmalıdır. Bunun içerisine de 2 yemek kaşığı organik bal eklenir ve bal eriyene kadar karıştırılır. Daha sonra ise içiniz, göreceksiniz ki o sabah saflığından eser kalmayacak.

15 Aralık 2017 Cuma

Baklagil Yem Bitkleri Hakkında

organik ürün

Organik bal üreten bal arıları, yem bitkilerini iki amaç doğrultusunda ziyaret etmektedirler. Bunlardan birincisi bal özü, ikincisi ise polen toplamak içindir. Medicago sativa L. (yonca), korunga (onobrychis sativa L.), ak üçgül (trifolium repensL.), çayır üçgülü (trifolium pratense L.), kırmızı üçgül (trifolium incarnatum L.), taş yoncası türleri (melilotus spp.) ve gazal boynuzu (lotuz spp.) gibi oldukça önemli baklagil yem bitkileri arılar için çok iyi birere bal özü ve polen kaynağı oluştururlar. Bu bitkilerin bazıları ile yapılan araştırmalarda bitkilerin bal özü yani nektar üretimi ile bal arılarının ziyareti arasında ilişkiler olduğu saptanmıştır.  Bal özü üretimini etkileyen en önemli faktörler ise bitki tür ve çeşidi, çiçek yapısı, güneşlenme durumu, nispi nem ve toprak verimliliğidir. Arıları cezbetmede üretilen bal özü miktarı yanında kimyasal bileşiminin de etkili olacağı düşünülmüştür. Bal özü, glikoz, sükroz, früktoz ve kısmen de olsa diğer bileşiklerle suyun bir karışımıdır. Bal özünün kimyasal bileşimi ile arıların çiçekleri ziyaret etme frekansı arasındaki ilişkileri ortaya koyan araştırma sonuçları ile çelişkili durumdadır.  Diğer bir yandan polen üretimi arttıkça arı ziyaretinin de arttığı durumu ortaya konulmuştur. Fakat polen üretimi ve çeşitli özellikleri (örneğin tazelik, renk, nemlilik, yansıtıcılık, şeker ve protein içeriği gibi) ile arı ziyareti arasında tam manası ile her daim bir ilişki bulunmadığı da ortaya çıkarılmıştır.

14 Aralık 2017 Perşembe

Güveyi Otu Bitkisi

organik ürün

Güveyi otunun insanlar arasında bilinen adı mercan kökü ya da keklik otudur. Latince ismi Origanum vulgare olan keklik otunun ülkemizde bilinen seksen sekiz farklı türü kendiliğinden doğada yetişme göstermektedir. Maalesef bu bitkilerden sadece ve sadece üç tanesinde bal özü olup organik ballın üretilmesine fayda sağlamaktadır.
Güveyi otu odundu bir bitki değil otsu bir bitkidir. Otsu bir bitki olmasın rağmen çok yıllık bir bitkidir. Bu bitkinin boyu ortalama olarak otuz ila seksen santimetre arasında değişkenlik göstermektedir. Bu bitkinin çiçekleri beyaz renkli olup mayıs ayında çiçeklenmeye başlar ve çok çok uzun zaman çiçekte kalarak kasım ayında çiçeklenmesi biter. Bu bitkinin bulunduğu bölgeler kurak ve kayaç bölgelerdir. Türkeye’nin bir çok bölgesinde kendiliğinden yetişme gösteren güveyi otu Malatya, Tunceli, Sivas, Tatvan, Van, Hakkari, Gümüşhane gibi şehirlerinde çokça boy göstermektedir. Bu bitkinin kendine has bir kokusu olup balının rengi de sarı renklidir. Güveyi otundan elde edilen bal kıymetli ve kaliteli baldır.
Güve otunun çiçekleri tıpta ilaç yapımında kullanım göstermektedir. Çiçekte iken çiçekleri alınır ve kuru bir ortamda güneş görmeden kurutulur. Bitkinin çiçeğinde C vitamini oldukça fazla mevcuttur. Bitkinin muhteviyatında ayrıca flovonoidler, %1 oranında ester yağlar bulunmaktadır. Bitkinin yaprakları yemeklerde baharat olarak kullanılabilir. Aynı zamanda yaprakları bira ve konserve yapımında ekstra olarak kullanım görmektedir. Kozmetik sanayisinde kullanıldığı gibi parfümeri sanayisinde, evlerde çay olarak içilebilen bir bitkidir. Mide ve soğuk algınlığına iyi geldiği de söylenenlerin arasındadır.
 

13 Aralık 2017 Çarşamba

Anason Bitkisi

organik ürün

Türkiye’de anason bitkisinin bilinen yedi türü nektar akışı sağlamaktadır. Anason bitkisinin latince ismi Pimpinella rhodantha olarak bilinmektedir. Anason bitkisi çok yıllık bir bitki olup çok lezzetli organik balı olur. Bu bitkinin boyu genellikle otuz ila altmış santimetre arasındadır. Genellikle 700 ila 2200 metre yükseklikte yetişme göstermektedir. Anason bitkisinin çiçekleri pembe renklidir. Görünümü de oldukça güzeldir. Anason bitkisi temmuz ayında çiçek açar ve ağustos ayının sonuna kadar çiçekte kalır.
Türkiye’de Amasya, Gümüşhane, Erzurum, Çoruh, Trabzon, Erzincan, Kars illerimizde çoğunlukta görülür. Tadı ve koku oldukça güzel olan bu balın kokusunda anason kokusu olmaz. Bu sebep ile gönül rahatlığıyla anason balı yenilebilir.
Anason bitkisinin çayının oldukça şifalı olduğu bilinmektedir. Sindirim sistemine yardımcı olan bu bitkinin çayı aynı zamanda uykusuzluğa, bağırsaklardaki gazın giderilmesine, mide deki hazımsızlığın azalmasına kadar etkilidir.
Ağız içi yaralarına iyi gelen anason balını 500 mililitre suyun içerisine 50 gram bal katılarak gargara usulü kullanılabilir. Aynı zamanda anason ballı su ile gargara yapıldığında ağızdaki kötü kokuların giderilmesine de yardımcı olur.
Anneler sütlerini fazlalaştırmak için yarım kilo balın içerisine yirmi gram susam ve on gram anason bitkisini homojen şekilde karıştırıp bir karışım yaparlar ve günde üç defa yerler ise sütlerinde artış gözlemlenir.
Son olarak da cilt lekerini gidermek için yine bu karışımı kullanabilirsiniz. Suyun içerisinde kaynatılan anason bitkisinin tohumları suyun içerisinden alınıp her gün düzenli olarak cilde sürülerek lekelerden kurtulunur.

12 Aralık 2017 Salı

Çakırotu ve Taş Yoncası Bitkisi

organik ürün

Çakır otu bitkisinin Türkiye’de yetişen bilinen elliye yakın türü bulunmaktadır. Latince ismi Eryngium giganteum olan bu bitkinin çiçeğinden alınan nektar özü ile organik ballar elde edilir. Boğa dikeni olarak da bilinen bu bitki türü genellikle ormanın açık bölgelerinde, çalılık ve taşlık alanlarda kendini göstermektedir. Bu bitkinin boğa dikeni olarak adlandırılmasının sebebi dikenli bir bitki olmasından kaynaklanıyor olup dikeni sebebi ile arıcıların çok da yararlanabileceği bir şey yoktur. Bu bitkiye uçuş sağlayan arıların bitkinin üzerindeki dikeni sebebiyle bacaklarında ve kanatlarında kopmalar gerçekleşmektedir. Ülkemizin bir çok ilinde kendini gösteren bu bitki Zonguldak, Bolu, Amasya, Kastamonu, Ordu, Rize, Çoruh ve Kars’ta kendini gösteren bu bitki temmuz aylarının başında çiçek açar ve eylül ayının ortalarına kadar çiçekte kalır. Bu bitkinin balı koyu kahve rengi olup tadı ise biraz buruktur.
Taş yoncası bitkisine değinmek gerekir ise Türkiye’de on altı bilinen türü mevcuttur. Latince ismi Melilotus officinalis olan bu bitkinin uzunluğu otuz ila yüz santimetre arasındadır. Genellikle tarla ve yol kenarlarında boy göstermektedir. Ülkemizde taş yoncası hayvan yemi olarak da kullanılmaktadır. Taş yoncasının çiçekleri açık sarı renkte olup oldukça güzel kokuludur. Haziran ayında çiçeklenmeye başlar ekim ayının sonlarına kadar çiçekte kalır. Bu kadar uzun süre çiçekte kalması arıcılık açısından oldukça verimli olduğunu gösterir. Taş yoncası bitkisi İstanbul, Çanakkale, Adana, Gaziantep, Elazığ, Bitlis, Konya, Hakkari şehirlerimizde kendiliğinden doğal olarak yetişmektedir.
Taş yoncası balı açık sarımsı renktedir ve balın tadı oldukça lezizdir. Bu balın kokusunun tarçına benzediğini söylerler.

11 Aralık 2017 Pazartesi

Biyolojik Zenginlik Bombus Arıları

organik ürün

Bombus olarak adlandırılan organik bal üreticisi olan bir arı çeşidi ülkemizde var olmaktadır. Fakat bu bal arısı türünün popülasyonu ülkemiz üzerinde giderek azalmaya başlamıştır. Atatürk Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ise doğal dengenin sahip olduğu düzen giderek dengesini yitirmektedir. Bu dengenin bozulmasından bal arıları da oldukça fazla etkilenmektedir. Bazı türler varlığını yitirmekte bazıları ise tükenmek üzere olan türler arasında yerini almaktadır.  Geçtiğimiz yıllarda bu bal arısı çeşidinin sayısında büyük azalma olduğu kayıtlara geçirilmiştir. Ülkemize göre daha gelişmiş pek çok ülkede Bombus arılarını özel olarak korunmaya alındığı bilinmektedir. Özellikle sera ortamında bitki tozlaşmasını sağlaması için özel olarak kullanılmaktadır. Önemli bir bal arısı cinsi olan Bombus arılarının azalmasının bir sebebi olarak da özellikle geçtiğimiz- yılda bu özel arı türünün yaygın olduğu Ege Bölgesi’nden para ödenerek özel bir toplama işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu toplanan bal arıları pek çok Avrupa ülkesine kaçırılmıştır. Halbuki o yıllara göre ülkemizde bulunan bitki ve özel hayvan türlerinin ülke dışına çıkarılması yani kaçırılması 2872 sayılı Çevre Kanunu’na oldukça aykırı bir durumdur. Yani bu türü kaçırarak bir suç işlenmiştir. Bombus arılarının ülkeden çıkarılması ile oluşan sayıda azalma bitkilerin tozlaşması açısından oldukça önemli bir olay olmuştur. Çünkü bitkilerde tozlaşma eksikliğine sebep olduğu bildirilmektedir. Bu tozlaşma eksikliği nedeniyle verim düşüklüğü olduğu kayıtlara geçirilmiştir.

9 Aralık 2017 Cumartesi

Karakteristik Bir Besin Propolis


propolis



 Arı ürünlerinin birçok faydasının olduğu bilinmekte ve çeşitli araştırmalar ile bu faydalar ispatlanmıştır. Bal, arı sütü, polen ve sıvı propolis gibi arı ürünleri her geçen gün daha çok değer görmektedir. Hipokrat’ın yara tedavisi ve ülserlerde, Plinus’un yangı giderici, yaraları iyileştirici, ağrı kesici, İnka yerlilerin de ateş düşürücü olarak propolis arı ürününü kullandığı kayıtlarda bulunmaktadır. Propolisin 12. yüzyıl kayıtlarında ise oral yangı ve çürüklerde kullanıldığı bilgisi de bulunmaktadır.Yüzlerce yıldır insanlar tarafından birçok amaç için yararlanılan propolise, bilim dünyasında özellikle de son o yılda giderek artan bir ilgi bulunmaktadır. Nitekim propolis ile ilgili bilimsel araştırmaların %81’inin 2000 yılından sonra yayımlanmış olması, bu artan ilginin bir göstergesi olarak kabul edilir. Soğuk algınlığı ve nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde ve tedavilerinde, yanıklarda ve yaralarda, uçuk, akne ve genital herpes enfeksiyonları ve nörodermatit gibi dermatolojik sorunlarda ve kozmetik amaçlarla kullanılmak üzere formüle edilen şurup, kapsül, boğaz pastili, sprey, krem ve de losyon preparatları pazarlanma durumundadır. Bunun yanı sıra ayrıca diş çürümelerinin önlenmesi, jinjivit ve stomatit gibi oral enfeksiyonların tedavisinde kullanılan diş macunu ve gargara biçiminde preparatları bulunmaktadır.Propolis, karakteristik bir kokuya sahiptir. Genellikle koyu kahverengi renkli kütle olmasına karşılık, rengi elde edildiği kaynaklara göre de değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin sarı, kırmızı, yeşil, şeffaf gibi bir renk de olabilmektedir. 

8 Aralık 2017 Cuma

Ballı Bitkilerden Dam Koruğu, Yavşan Otu ve Kabak

organik ürün

   Organik balın nektar yoğunluğu bölgedeki bitki örtüsüne ve arının yararlandığı çiçeklere göre değişkenlik göstermektedir. Ballı bitkiler arasında sam koruğu (sedum spp.) bulunmaktadır. Bu genusa ait bitkiler tek yıllık, iki yıllık ya da çok yıllıktır ve Türkiye’de yaklaşık olarak 95 türü doğal olarak yetişmektedir. Bir araştırmacıya göre dam koruğu bitkisi yoncadan sonra gelen en önemli nektarlı bitkilerden birsidir fakat bu genusun değeri bugüne dek tam olarak anlaşılamamıştır. Ballı bitkiler arasında yavşan otu (veronica spp.) da bulunmaktadır. Bu genusun ise yaklaşık 150 türü ülkemizde doğal olarak yetişmektedir. Yurt dışında veronica türleri kültüre alınmıştır ve süs bitkisi olarak pazarlanmaktadır. Veronica türlerinde rastlanan nektar miktarı oldukça az düzeydedir. Fakat çiçeklenme süresinin uzun olması sebebi ile arıların doğada nektar bulamadığı sıralarda bitki arıcılık açısından önem kazanmaktadır. Diğer ballı bitki ise kabaktır (cucurbita spp.). Kabağın ana vatanı Güney Amerika’nın tropik iklim kuşağıdır. Kabağın Türkiye’de bilinen 4 türü ve de birçok varyetesi vardır. Kabağın hem meyvesinden hem de tohumlarından faydalanılmaktadır. Bu sebeple de geniş alanlarda ekimi yapılmaktadır. Meyvesinin büyüklüğü 100 gramdan 50 kiloya kadar çıkabilmektedir. Kabağın erkek çiçeği ayrı, dişi çiçeği ayrıdır. Her ikisi de sarı renkte olup dikkat çekicidir. Her iki tip çiçekte de nektar bulunmaktadır fakat erkek çiçeklerden arı polen de toplamaktadır. Kabağın erkek çiçeği üç anterlidir ve polenleri oldukça büyüktür. 

7 Aralık 2017 Perşembe

Salgı Balı Oluşumda Rolü Olan Böcekler

organikürün

   Organik balın birçok çeşidi bulunmaktadır ve çiçek balı ve salgı balı olarak ikiye ayrılabilmektedir. Salgı balının oluşumunda rol oynayan bazı böcekler ve bitkiler bulunmaktadır. Kimi böcekler sokucu- emici ağız parçaları sayesinde, bitkisel dokulardan bitki özsuyunu doğrudan doğruya almak için yeteneklidirler. Bu böcekler emdikleri bitki özsuyunu kimyasal olarak değiştirdikten sonra kendilerine çok gelen kısmını şeker tadında bir sıvı olarak vücuttan dışarı atarlar. İşte bu madde, salgı balının ana maddesi olan sıvıdır.Salgı balının başlıca kaynakları ise çam, ladin, köknar, ardıç ve servi gibi kozalaklı ağaçlardır. Yapraklılar içinde ise meşe, kayın ve nadir de olarak ıhlamur ve akçaağaç önemli orman topluluklarını oluşturmaktadırlar. Bu orman topluluklarında da özellikle belirli bölgelerde salgı balı elde edilebilmektedir. Sıcaklığın ve nemliliğin uygun koşullarda olduğu bölgelerde, bu ağaç üzerinde koloniler halinde yaşam süren ve gözlenmesi çok zor olan böcek toplulukları bulunmaktadır. Salgı balının üreticisi olan bu böceklerim tümü hemostera takımındandır. Bu takım ise 32.000 civarlarında türü kapsamakta olup kendi içinde ise beş alt takıma ayrılmaktadır. Bunlardan başlıca üçüne ait kimi böcek türleri salgı balı üreticisi olarak dikkati üzerlerine çekmektedir. Bunlar ise Coccinea, Aphidinea ve Psyllinea alt takımlarıdır.  Yapılan araştırmalarda hemen hemen salgı balı üreten 89 tür tespit edilmiştir. Bunların yedisi psyllid, on biri koşnil ve yetmiş biri de yaprak bitleridir. Bu göre yaprak bitlerinin salgı balı üretiminde oldukça önemli bir rolü vardır.

6 Aralık 2017 Çarşamba

Bal Üzerine Doğru Bilinen Yanlışlar

organik ürün

Organik bal üzerine çok fazla sayıda doğru olarak bilinen yani şehir efsaneleri mevcuttur. Bu şehir efsanelerine örnek verecek olursak örneğin balın çay içerisine atıldığında bozulduğu söylenir fakat pek çok yapılmış çalışmada çok farklı türlerde çay türü demlenip bunlar üzerinde denemeler yapılmıştır.  Çayın sıcaklığı 70-80 dereceye kadar indiğinde çayın içerisine bal koyulmuştur. Bu işlem ile bal içerisindeki antioksidan etkisi ölçülmüştür. Yeşil çay içerisine bal koyulduğu zaman bal içerisindeki ve yeşil çaydaki antioksidan oranı yükseldiği için ki beyaz çayda bile etkisinin 4 kata kadar arttığı deneylerle kanıtlanmıştır.  Ihlamurda ise antioksidan oranının etkisini 58 katına kadar artırmaktadır. Bir diğer efsane ise de bala metal kaşık sokulmaması ve metal kaşık ile tüketim yapılmaması. Şu bir gerçektir ki tahta kaşık üzerindeki mikropları korur. Tahta kaşıkta bulunan mikroplar hava ile karıştığında ise mikroplar gelir ve bal içerisine koyulduğunda da bal enfekte olmaktadır. Bal kontrol edilirken de genellikle çelik kaşıklar kullanılmaktadır.  Bir diğer çalışma olarak ise kahve çerisine bal koyulmuştur. Özellikler filtre kahve içerisine koyulduğunda antioksidan miktarı- oranının arttığı görülmektedir. Yapılan araştırmanın bir sonucu olarak da insanın bir günlük ihtiyacı olan antioksidan ve aminoasit miktarına bal sahiptir. Ve bal, polen ile karıştırılıp tüketildiğinde oldukça sağlıklı bir ömrün kapılarının anahtarıdır. Uzun ömürlü insanların bir çoğunun da arı poleni ve bal karışımından tükettikleri bilinmektedir

5 Aralık 2017 Salı

Bal Hasadı


 Organik bal, çiçeklerde ve bitkilerde bulunan nektarın yani bal özünün ve kimi bitki usarelerinin ya da bitkiler üzerinde yaşam süren bazı böceklerin salgılarından oluşan tatlı maddelerin arılar tarafından kovanlara taşınıp depolanması ile meydana gelen üründür. Taşıma ve depolama işlemleri süresince bu tatlı maddelere arıların bünyesinde çeşitli birtakım işlemler sonucunda bal özelliği, niteliği kazandırılmaktadır.
   Çeşitli işlemler ile bal niteliği kazandırılan nektarın bu olayına balın olgunlaşması denebilir. Bal özü kaynağından olgunlaşmamış bal, su ve şeker karışımı olarak alınır ve kolonide bunun suyunun bir kısmı uçurularak depolanır. Depolama işlemi petek gözlerinde yapılır ve bu gözlerin üzeri bal mumu ile sırlanarak balın dış ortam ile ilişkisi kesilir. Tam sırlanmış ya da ¾’ü sırlanmış balların kovandan alınma zamanı gelmiştir. Süzme bal yapılacak ise sırlar, sır tarağı ya da sır bıçağı ile alınarak santrfüjlenir. Petekli bal olarak tüketilecek ballarda ise peteklerin tamamının sırlanması esas alınmalıdır. Ayrıca peteğin görünüşünün iyi olması gerekmektedir. Koyu renkli petekler, kalın temel petek bulunan çerçeveler, petekli bal olarak ayrılmamalıdır. Petekli bal üretimi için özel yöntem kullanılması gerekmektedir.

    Bal hasadında, gezginci arıcılık yapanların arılarının yerlerini değiştirmeden önce ballarını hasat etmeleri, balların birbirine karışmaması ve arıların rahat bir şekilde nakli için önem taşımaktadır. Bal hasadı, nektar akımının azalmaya başladığı günlerde yapılmalıdır. Aksi halde fazla yağmacılık sebebiyle bal hasadı zorlaşacaktır.

4 Aralık 2017 Pazartesi

Tarihte Bal ve Arı


organik ürün

 Genellikle akla gelen ilk kullanımı ekmeğe sürülmek olan organik bal ve diğer arı ürünleri, aslında gayretli büyük bir emeğin ve uğraşın sonucunda oluşmaktadır. Minik canlı arıların aleminde her kovanda adeta bir toplumsal kast sistemi hüküm sürmektedir. İşçi arılar ve kraliçe arı arasında genetik bir farklılaşma mevcut değildir. Yalnızca arı sütü olan gözlerde yetişen arı ‘’kraliçe arı’’ olabilmektedir ve diğer binlercesi de işçi arı olarak kısa yaşamları boyunca sürekli olarak kovanın yaşamı için çalışırlar.
  Arıların sahip oldukları yaşam biçimi, tarih boyunca insanların dikkatini çekmiştir ve bu stilleri hayranlık uyandırmıştır. Örneğin 500 yıl önceki arkeolojik kayıtlarda ve çeşitli duvar tasvirlerinde kovanı yöneten kraliçe arının ana tanrıça olarak gösterildiğini, biçimlendirildiği izlerine ulaşmaktayız. MÖ 4500-2500 yılları arasında hüküm süren Mezopotamya uygarlıklarından birisi olan Sümerler ’den kalan taş anıtlarda, arı rahibelerin, ana tanrıça olarak kabul ettikleri kraliçe arıya tapınması tasvir edilmektedir. Sümer hekimleri, doktorları ise balı eşsiz bir ilaç olarak kabul etmekteydi. Apiterapinin ise ilk olarak Sümerler tarafından uygulamaya geçildiği ve propolis, polen ve arı sütünün tedavide kullanıldığı fikri de bulunmaktadır ve düşünülmektedir.
   Eski Mısırlılar da tıpkı Sümerliler gibi arıya değer vermekteydiler.  Mitolojide yeri üretkenliğin sembolü olan Mısır tanrıçası ‘’Neith’’ bir kraliçe arıdır. Firavunlar hanedanının kurucusu olan Kral Menes, arılar gibi kutsal bir hanedanın kurucusu olduğu için ‘’arı yetiştiricisi’’ olarak isimlendirilmekteydi.  

2 Aralık 2017 Cumartesi

Ballı Bitkilerden Uyuz Otu ve Köpek Dili

organik ürün

   Organik balın elde edildiği bitkiler arasında köpek dili (cynoglossum glochidiatum) bulunmaktadır. Bu genusun otuz türü ülkemizde doğal olarak yetişmektedir. Köpek dili tek yıllık bir bitkidir ve boyu 50-60 cm arasında değişkenlik göstermektedir. Bu bitkinin yaprakları ise tüylüdür. Çiçekleri açık eflatun rengindedir. Bu genusun yaprak ve kökleri yara tedavisinde kullanılmaktadır.
   Köpek dili bitkisi ülkemizde Çoruh, Borçka ve Hopa yörelerinde doğal olarak yetişmektedir. Çiçeklenme dönemi ise ağustos ayıdır. İyi bir bal bitkisi olarak tanımlanan köpek dilinin bir dönümünden 10-20 kilo kadar bal alınabilmektedir. Balı da açık sarı renkte ve kıvamlı olup kristalleşmesi ise çabuktur. Ülkemizde üne kavuşmuş olan Anzer balında yapılan polen analizlerinde bu bitki polenlerine dominant miktarda rastlanmıştır. Ayrıca köpek dili polenini maksimum miktarda içeren ballarda yapılan anti mikrobik çalışmada bu balların Shigella ve Proteusa karşı etkili olduğu birtakım araştırmacılar tarafından ortaya konulmuştur.

  Organik balın arıların tarafından nektar toplanarak elde edildiğini bilmekteyiz. Arıların faydalandığı ballı bitkiler arasında uyuz otu (scabiosa causacica) da bulunmaktadır. Çok yıllık bir bitki olan uyuz otunun boyu 30 ila 45 santim arasında değişebilmektedir. Çiçekleri ise açık eflatun renginde olup çok güzeldir. Kars, Trabzon, Ardahan ve Gümüşhane’de doğal olarak yetişmektedir. Bu bitkinin çiçeklenme dönemi ise temmuz ve ağustos ayları arasındadır. Uyuz otunun balı da açık sarı renkte olup kristalleşmesi çabuktur.

1 Aralık 2017 Cuma

Ballı Bitkilerden Anason ve Saka Dikeni

organik ürün

 Organik bal doğal bir ürün olarak bizlere çeşitli faydalar sağlamaktadır. Bu sağladığı faydalar ise içerisindeki zengin maddelerden karşılanmaktadır ve nektar yoğunluğuna göre de değişkenlik gösterebilmektedir. Arılar, şifa dolu balı elde etmek için bitki nektarlarını toplayarak onları dönüştürürler. Nektarları yani bal özlerini değişime uğratarak kovanlarında depolayıp olgunlaşmasını bekleyerek bal ürününü meydana getirirler.
  Arıların nektar sağladığı ballı bitkiler arasında anason (pimpinella rhodantha) bitkisi bulunmaktadır. Bu familyanın yedi türü nektarlı olarak bilinmektedir. Bu türler arasında pimpinellann önemli bir yeri vardır. Anason bitkisi çok yıllıktır ve boyu 25-60 santim arasında değişmektedir. Ayrıca 600-2150 metreler arasındaki yükseklikte yetişebilmektedir. Pimpinella çiçekleri pembe renkte olup çok da güzeldir. Anasonun çiçeklenme dönemi ise temmuz ayında başlayıp ağustos ayının sonuna kadar sürmektedir. Ülkemizde Amasya, Trabzon, Gümüşhane, Erzurum, Giresun, Çoruh, Erzincan ve Kars şehirlerinde doğal olarak bulunmaktadır. Pimpinella balının rengi açık sarıdır ve bu balın tadı ve kokusu oldukça güzeldir.
  Organik balın elde edildiği diğer ballı bitkiler arasında saka dikeni (carduus adpressus) bulunmaktadır. Carduss halk arasında kangal ya da deve dikeni olarak bilinmektedir. Bu genusun 84 türü ülkemizde doğal olarak bulunmaktadır. Bunlardan yaklaşık üç tür nektarlıdır. Saka dikeni çok yıllık olup boyu da 20-100 santim arasında değişmektedir. Yaprak ve gövdesi dikeler ile kaplıdır. Saka dikeninin çiçekleri ise hoş bir kokuya sahiptir ve oldukça gösterişlidir.

30 Kasım 2017 Perşembe

Ballı Bitkilerden Ölmez Otu

organik ürün

   Organik balın içerisinde bulunan besin değerleri, balın bünyesinde bulunan nektar yoğunluğuna göre değişkenlik östermektedir. Nektar kaynağı olan bitkiler, ballara isim vermekte ve arılar tarafından faydalanılmaktadır.
  Ballı bitkiler arasında ölmez otu (xeranthemum annuum) bulunmaktadır. Bu genusa ait 10 tür ülkemizde doğal olarak bulunmaktadır. Kâğıt çiçeği olarak da bilinen ölmez otu bitkisinin boyu altmış santimetreye kadar çıkabilmektedir. Çiçekleri açık pembe renktedir ve oldukça güzeldir. Çiçeklenme süresi ise haziran ayında başlayıp ekim ayına dek devam etmektedir. Yazın araziden toplanan çiçekler uzun süre güzelliğini korur ve evlerde süs bitkisi olarak kullanılabilir. Ölmez otuna en çok bozkır alanlarda ve yol kıyılarında denk gelinmektedir. 1950 metre yüksekliğe kadar bu bitkiye rastlayabilmek mümkün bir durumdur. Ölmez otu, İstanbul, Edirne, Sakarya, Bursa, Zonguldak, Gümüşhane, Çoruh, Ankara, Nevşehir, Kastamonu, Amasya, İzmir, Uşak, Nevşehir, Maraş, Malatya, Muş, Burdur, Van, Kars, Antalya, Mersin, Mardin, Adana ve Hakkari’de doğal olarak yetişmektedir. Ölmez otunun balının rengi ise açık sarıdır. Kristalleşmesi de çok çabuktur. Balının özellikli bir kokusu ve tadı yoktur.

  Diğer bitki ise rapistrum rugosum bitkisidir. Bu familyanın yaklaşık on türü nektarlı olarak bilinmemektedir. Bu genusun Türkiye’de doğal olarak yetişen iki türü vardır ve Türkçe adları bilinmemektedir. Rapistrum tek yıllıktır. Çiçekleri ise çok güzel olup kanarya sarısı rengine sahiptir. Çiçeklenme dönemi nisan ayından başlayarak hazirana kadar sürmektedir.

29 Kasım 2017 Çarşamba

Çiçek ve Salgı Balı Arasındaki Köken Farkı

organik ürün

    Organik balın ana maddesi daima bitkilerden elde edilmektedir. Yüksek bitkilerde, şekerli bir sıvı salgılayan özel bezler gelişmiştir. Bu şekerli sıvıya ise nektar (bal özü) denilmektedir. Nektarın ana maddesi, bitkilerin kalburumsu borucuklarında dolaşan, klorofil assimilasyonu tarafından yapraklarda sentezlenen maddelerin tümü ile yüklenmiş ve özümlenir duruma getirilmiş olan bitki öz suyudur. Nektar, bitkilerin çiçeklerinde bulunmaktadır. Çiçeklerin nektar salgısı, bitkiler için hayati önem taşıyan döllenme olayına yardımcı olan polinizatör böceklerle ve özellikle arılarla sağlandığı bitki türlerinde nektar oldukça önemlidir.
  Arı, nektarı toplar ve onu bala dönüştürmektedir. Bunlara çiçek balı ve nektar balı demekteyiz. Lakin bazı böcekler, sokucu ve emici ağız parçaları sayesinde bitkisel dokulardan, bitki öz suyunu doğrudan doğruya almaya yeteneklidirler. Bu böcekler emdikleri bitki öz suyunu kimyasal olarak değiştirdikten sonra, kendilerine fazla gelen kısmını şeker tadında bir sıvı halinde vücuttan dışarı çıkarırlar. İşte salgı balının ana maddesi bu sıvıdır. Arılar, bunları bir araya toplayarak salgı balını oluştururlar. Bu böceklerin hepsi homoptera takımındandır. Bu takım 32.000 civarında türü kapsamaktadır. Kendi içinde beş veya altı takıma ayrılır ve bunlardan üçü salgı balı üreticileri olarak dikkat çekerler. Bunlar:
  • Psyllinea
  • Coccinea
  • Aphidinea

   Bu böceklerin sistematiği çok karmaşıktır ve hala türlerin adlandırılması ile ilgili tam anlamıyla bir birlik yoktur. Homopteraların hepsi ise fitofagdır ve bitkilerin öz suyunu emerek beslenmektedirler.

28 Kasım 2017 Salı

İğde ve Yeni Dünya Ballı Bitkileri

organik ürün

   Organik bal, arılar tarafından yapılan ve bitki nektarlarından oluşan doğal bir üründür. Kekik balı, narenciye balı, anzer balı gibi çeşitli isimler almaktadır ve bu isimler içerisindeki nektar yoğunluğuna göre ve yetiştiği alana göre verilmektedir. Balın elde edildiği birçok ballı bitki bulunmaktadır. Bunlardan birisi iğde (eleagnus angustifolia) bitkisidir. Bu familyanın iki genusu Türkiye’de doğal olarak bulunmaktadır. Eleagnus genusundan eleagnus angustifolia ülkemizde bulunan tek türdür.
    İğde, kimi gölgelerde ağaççık, kimi bölgelerde ise ağaçtır. İğde ağacının boyu yedi metreyi geçmemekte ve yaprakları da gümüşi renkte olup parlaktır. Bu parlaklığı ise yaprak üzerinde bulunan tüyler sağlamaktadır. Çiçekleri de açık sarı renktedir. İğde çiçeğin güzel kokusu herkes tarafından bilinmektedir. Arılar, sabahın erken saatlerinden günün geç vakitlerine dek iğde çiçeklerini ziyaret etmektedirler. Ülkemizde oldukça yaygın olarak bulunan iğdenin meyvesi de kuruyemiş olarak tüketilmektedir. Çiçeklenme süresi, bulunduğu bölgeye göre değişkenlik göstermektedir. Ilıman iklimin hâkim olduğu alanlarda nisan aylarında, daha iç bölgelerde ise mayıs ve haziran aylarında çiçeklenme gözlenir. İğdenin nektarı çok fazla değildir. Fakat geniş alanlarda ekimi yapıldığı zaman bitki, arıcılık açısından değer kazanır.
  Diğer ballı bitkiler arasında yeni dünya (eriobotrya japonica) bulunmaktadır. Her dem yeşil olan yeni dünyanın meyvesi de sarı renktedir ve oldukça sıktır. Boyu altı metreyi geçmeyen bu bitki, önemli bir nektar bitkisidir. Balı açık sarı bir renge sahiptir.

27 Kasım 2017 Pazartesi

Kızılçam Ormanları Ve Bal

organik ürün


Organik balın aba maddesi şüphesiz ki bitkilerdir. Nektar dediğimiz madde ise bitki kök ve gövdelerinden arılar tarafından elde edilir ve toplanır. Buna da çiçek balı ya da nektar balı denilmektedir. Bitkilerde var olan bu nektarları arılar toplar ve sonuç olarak bal verirler. Arıların bitkilerde bulunan öze sularını alıp ağızlarında bekletip onu kendi vücut salgılarıyla bu kıvama getirerek organik balı oluştururlar. Bitkilerin iletim demelerini delip  ve içerisindeki öz suyunu alırlar. Yaptıkları bu emilimin çok az bir miktarını vücutlarında tutarak diğerlerini dışarı atarlar. Dışarı atılan bu madde karbonhidrat açısından oldukça zengin salgı arı tarafından toplanır. Arı topladığı mu madde ile bal üretimini gerçekleştirmektedir. Bu salgı yapan böceklerden bir tanesine Balsıra ismi verilir halk arasında. Sıradan bilinen ismi ise Çam Pamuklu koşnili Marchalina Hellica'dır. Bu böcek ise Türkiye ve Yunanistan'da görülmektedir. Bu salgı böceği yılda sadece bir kez döl vermektedir. İlginçtir ki bu böcek tipinin erkek cinsine bu zamana kadar hiç rastlanmamıştır.  Son yıllarda yapılan araştırmalara göre ise bu böceğin miktarında oldukça fazla bir azalma olmuştur. Bu azalma da ormanların az zarar görmesi ve has bal üretiminin önünü açmaktadır.  Ormanlara zarar verilmediğinde bal kalitesi artmaktadır. Artan bal kalitesi ile de insan sağlığı arasında doğru bir orantı vardır. Kaliteli bal kaliteli ve sağlıklı insan demektir.

25 Kasım 2017 Cumartesi

Baldaki Polen


organik ürün

    Organik balın içine karışan polenler bitkinin çiçeğinde oluşmaktadır. Polenin bala nasıl karıştığına girmeden önce çiçeğin yapısını açıklamak gerekmektedir.  Çiçekten alınan boyuna bir kesitte, çiçek tablası, çanak yapraklar, taç yaprakları dişi üreme organı ve erkek üreme organı görülür. Çiçek tablası, yaprağın diğer kısımlarını bir arada tutmaya yaramaktadır. Çanak yapraklar, yeşil renge sahiptir. Şekilleri ve sayıları bitki türüne değişkenlik göstermektedir.
    Taç yapraklar çok değişik renklerde olabilmektedir. Şekli, sayısı ve rengi ise bitki türüne göre farklılık göstermektedir. Dişi üreme organı çiçeğin orta kısmında bulunmaktadır. Döllenmede büyük rolü olan yumurtayı taşımaktadır. Erkek üreme organı bir sap ve bir de baş kısmından oluşmuştur. Baş kısmı 4 parçalıdır ve çiçek tozları (polenler) baş kısmında gelişimlerini tamamlarlar. Olgunlaşan polenler rüzgâr, yağmur ve böcekler yoluyla dişi organa taşınırlar. Polenlerin dişi organa taşınması döllenmenin olması açısından oldukça önemlidir. Döllenmeyen yumurta meyve vermemektedir. Böceklerle yapılan tozlaşmada bal arılarının oynadığı rol önemlidir. Kaynaklardan edinilen bilgiye göre birçok üretici, ürün artışını sağlamak amacı ile kovan kiralamaktadır. Bu yolla döllenmesi sağlanan bitkilerdeki ürün artışı küçümsenmeyecek kadar fazladır.
    Döllenmesi arılar yoluyla olan bitkilerin çoğu bal özüne yani nektara sahiptir. Arı, bal özünü aldığı sırada çiçek tozlarını da alıp kovana taşımaktadır. Polen hiç bozulmadan organik bal içerisinde kalabilmektedir. Bal içinde bulunan bu polenleri daha sonra baldan ayırmak ise mümkündür.

24 Kasım 2017 Cuma

Bal Pastası ve Meyveli Pasta

organik ürün

 Organik bal ile hazırlayabileceğiniz tarifler arasında bal pastası bulunmaktadır. Bal pastası için gereken malzemeler:
  • 200 gram bal
  • 4 yumurta sarısı
  • 2,5 su bardağı un
  • 1 su bardağı ceviz içi
  • 1 su bardağı şeker
  • Yarım limonsuyu ve kabuğunun da rendesi
  • Kabartma tozu
  Bu pastanın yapılışına geçecek olursak, bal yumurta sarısı ve şekeri temiz ve geniş bir kapta tahta kaşıkla karıştırın. İçerisine un, limon suyu ve limon kabuğu rendesini ilave edip üstlerine kabartma tozunu da ekleyerek karıştırmaya devam edin. İyice karıştırılan hamuru iki parçaya ayırın. Pasta tepsinizi sıvı yağ ile yağlayın. Hamurun yarısını tepsiye yayın ve üzerine dövülmüş cevizleri serpin. Bunun üstüne de hamurun diğer yarısını koyun ve orta ısıda fırınınızda pişirin.
  Organik bal ile hazırlayacağınız diğer tarif ise meyveli pastadır. Bu pasta için gerekenler:
  • 2 çorba kaşığı bal
  • 1 bardak tereyağı
  • 4 yumurta sarısı
  • 3 kaşık süt
  • Bir tutam tuz
  • 1,5 su bardağı un
  • 200 gram pudra şekeri
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • Mevsim meyveleri

Pastamız için, bal, yumurta sarısı, tereyağı, süt pudra şekeri ve tuzu iyice karıştırıp köpük haline getirin. Bu karışıma un ve kabartma tozunu ekleyin ve hazır olunca pasta tepsinizi yağlayın. Tepsinin üstüne karışımınızı dökün ve orta ısıda fırına sürün. Pastanın üstü kızarınca fırından alın ve mevsim meyveleriyle süsleyin. Ardından 10 dakika kadar fırına sürün. Afiyet olsun!